31 Aralık 2009 Perşembe

2009 Veda 2010 Merhaba





Yine bir yıl başı yaklaşıyor bu yıl başı sevdiklerinizle birlikte mutlu huzurlu bir yıla başlangıç yapmanızı ve tüm yılınızın aynı güzellikte geçmesini diliyorum.

2010 Yılının benim için iyi geçmesi en büyük isteğim. Bütün herşeyi 2009 'da bırakıp yeni sayfalar açmak ümidi ile.

Ailem için yeni bir heyecan bizi bekliyor. Kardeşimin düğünü, oğlumun sünneti, dostlarımın doğum heyecanları beni bekliyor. Bu yıl dolu dolu geçicek sanırım :). Ailelerimiz daha da genişleyecek. Umarım herşey dilediğimiz gibi olur.

2010 Bol sevinç, mutluluk, huzur ve tüm dileklerinizin gerçekleşmesi ümidi ile. Milli piyango kuşu az da olsa hepimize konması dileğiyle.

Arzuladıklarınız Gerçek Olsun.

MUTLU YILLAR HERKESE.

28 Aralık 2009 Pazartesi

Gülçin ve Yavuz

Hayatımız'da yeni bir sayfa açılıyor







Biricik kardeşim Yavuz'un kız arkadaşı Gülçin'in ailesi ile dün tanışmaya gittik. Bizler çok heyecanlı ve sevinçli idik. Kardeşim aslın da bizden daha çok heyecanlı idi. Sanırım en çok onun için bu gece biraz zor geçecek :). Seni böyle görmekte varmış. Ben inan o kadar mutluyum ki bu mutluluk sanırım anlatılmaz. Çiçeğimizi aldık. Pelit pastanesin'den çok güzel bir pasta aldık. Gülçin'in evine doğru yol aldık. Hepimiz bu gece neler olacağını çok merak ediyoruz. Umarım herşey böyle yolunda gider.

Aileler tanıştı ve tahmin ettiğimiz'den bile daha güzel karşılandık. Biz tanışmaya gittiğimiz için bize çok güzel mamalar hazırlamışlar. Ellerinize sağlık kesenize bereket.

Hayatımızda yeni bir sayfa daha açıldı. Herşey gönlümüzce olsun. Ben kardeşim adına hem çok mutlu hem çok hüzünlüyüm. Artık önümüzdeki günler bizim için daha güzel ve anlamlı olacak.

Herşeyin Yolunda Gitmesi Ümidi İle...


24 Aralık 2009 Perşembe

Bir Hikaye

Bir vakit, eski zamanların birinde hayattan pes etmiş bir adam varmış. Sıkıntılarına çare bulamaz olmuş. Hiç kimse onun derdine deva bulamamış. Köyün birindeki bir pir-i fani bu adama bir bilgeyi önermiş. “Biraz ters gibi görünür amma sana hayatının dersini verir. Âlimlerin yıllarca öğretemediğini kısa sürede öğretiverir.” demiş. Bizim adam koyulmuş yola. Az gitmiş uz gitmiş, nihayette bilgenin bulunduğu kasabaya ulaşmış. Sormuş soruşturmuş bilgenin evini bulmuş. Bilgenin yanına varmış. Önünde diz çökmüş. “Efendim! İçimde ve hayatımda öyle sıkıntılar var ki anlatamam.” demiş. Anlatamam demiş amma uzun uzadıya da anlatıvermiş. Bilge hiçbir şey demeden dinlemiş. Sonunda:

“Git bakkaldan iki tane yarım kiloluk tuz al da gel.” demiş. Derviş bilgenin niyetinin anlamamış. İçinden, “Ne alaka! Ben derdimi anlatıyorum bilgenin dediğine bak. Adamın kafası tuzda. Herhalde kendi işini gördürecek bana.” diye söylenmiş.

Söylenmiş söylenmesine de bakkala doğru yola koyulmayı da ihmal etmemiş. Tuzu alıp gelmiş sonunda. Birazcık hışımla bırakmış bilgenin önüne. Bilge önünde duran bir tas suyu göstererek “Şimdi bu tuzlardan birini bu tasın içine boşalt ve karıştır.” demiş. Adam denileni yapmış. İşin nereye varacağını merak ediyormuş doğrusu. Bilge “Şimdi bu suyu iç.” deyince iyice öfkelenmiş. Bilge ısrar etmiş, “Derdine çözüm bulmak istiyorsan iç, yoksa bırak git.” Diye sert çıkmış. Adam mecburen içmiş çorak suyu ama içmesiyle ağzından püskürtmesi bir olmuş. “Nasıldı?” diye sorunca Bilge, “Nasıl olabilir ki, çorak tabi ki.” diye de cevap vermiş.

Bilge yüzünde hafif bir gülümseme ile “Beni takip et.” demiş. Koyulmuşlar yola. Varmışlar berrak bir göl kenarına. Bilge “Şimdi diğer tuzu göle boşalt” demiş. Adam şaşkınlık içinde denileni yapmış. “Eğil ve gölden de su iç” diye devam etmiş bilge.

Biçare adam denileni yapmış. Eğilip gölden su içmiş. Bilge gülümseme ile “Bu suyun tadı nasıl peki?” diye sormuş. Adam “Gayet güzel, sade ve leziz” diye cevap vermiş. Bunun üzerine bilge:

“Hayat da böyle evlat. Senin sıkıntıların da tuz misali. Zaman olur bu sıkıntıları azaltamazsın. Miktarını düşüremezsin. Sıkıntıyı çekmek zorunda kalırsın. Lakin yapabileceğin bir şey var: Duygularını, düşüncelerini geniş tutmak. Bakış pencereni genişletmek. Aynı tuz bir tas içinde sana sıkıntı verirken bir göl içinde etkisini bile gösteremez.”


22 Aralık 2009 Salı

Tava Böreği

Yufkalar bu su da ıslatıldı

Yufka'ların arasına koyulmak için hazırlanan kavrulmuş soğan

Kuru yufka

Tava'ya ıslatılıp konulmuş yufka

Üzerine malzeme kavrulmuş soğan (siz içini istediğiniz gibi yapabilirsiniz)
Nefis Pişen Börek :)



Malzemeler:
2 Adet Kuru Yufka
3 Adet Soğan
Su ve Sıvı yağ

Yapılışı:
Bir kabın içine su ve sıvı yağ koyup yufkaları bu suda ıslatın. Daha sonra 1 adet ıslatılmış yufka'yı tavaya koyun. Üzerine istediğiniz malzemeyi koyun. Ben bu sefer soğan kavurdum. Çok lezzetli olmuştu. Diğer yufkayı da malzemenin üzerine ıslatarak koyun. Tava'yı ocağın üzerine alıp alt tabanı pişince başka bir tava'ya ters çevirin. Bu esna'da dikkat edin yufkalar dağılmasın. Çevirdiğiniz kısmı da pişirip afiyetle yiyebilirsiniz :).
Afiyet Olsun.


15 Aralık 2009 Salı

Fark Etmeli İnsan

FARK ETMELI INSAN

Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen...

Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli.

Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli.

Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli.

Henüz bebekken 'Dünya benim!' dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu, ölürken de aynı avuçların 'her şeyi bırakıp gidiyorum işte!' dercesine apaçık kaldığını fark etmeli.

Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.

Baskın yeteneğini fark etmeli sonra.

Azrailin her an sürpriz yapabileceğini, nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insan.

Hayvanların yolda, kaldırımda, çöplükte ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli.

Yaratılmışların en güzeli olduğunu fark etmeli ve ona göre yaşamalı.

Gülün hemen dibindeki dikeni, dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli.

Evinde kedi, köpek beslediği halde çocuk sahibi olmaktan korkmanın mantıksızlığını fark etmeli.

Eşine 'seni çok seviyorum!' demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli.

Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli.

Zenginliğin ve bereketin, sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli.

Annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını ve aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini fark etmeli.

Fark etmeliyiz çok geç olmadan.....

Ömür dediğin üç gündür,dün geldi geçti, yarın meçhuldür...

O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür....


(Can Yücel)

14 Aralık 2009 Pazartesi

Sevgili Sinem

Canım arkadaşım Sinem, bana süpriz yapmış. Çok teşükkür ederim kardeşim. İclal Aydın hayranı olarak ben bütün kitaplarını aldım. Son kitabı hariç onu da sevgili kardeşim Sinem aldı. Beni gerçekten çok mutlu ettin bilmeni isterim. Kitaplar benim için çok önemlidir. Korsan kitap'a karşı olduğumdan mutlaka orjinalleri almaya çalışırım. Son kitap'ı olan Senin Adın Bile Geçmedi bence okunması gereken bir kitap. Yazılarını okamaya devam edeceğim.
Beni mutlu ettin Sinem, hayatta sana tüm güzellikleri karşına çıkarsın. 2010 sana bol mutluluk, huzur ve paraaa getirsin güzel kız :).
Seni çok seviyorum.

İzmir Köfte





Malzemeler:
Yarım kilo Yağsız kıyma
Soğan
Maydanoz
Galete Unu
Tuz, karabiber, nane, pulbiber
Patates

Yapılışı:
Köfte için, tüm malzeme yoğrulur. 1 saat dolapta bekletilir. Daha sonra tavada az yağla kızartılır (bunu sevgili kardeşim Sinem kızartarak yapıyordu bende ondan gördüm :) ). Daha sonra tencere'ye yağ ve soğan'ı koyup pembeleşene kadar kavurun. Salça ve patates'leri ekleyin. Baharatlarıda ekleyip üzeri geçene kadar su ekleyin. Kaynayan suya köfteleri birer birer üzerine koyup patetes'ler pişene kadar kısık ateşte pişirin.
Afiyet Olsun.

Sebze Çorbası





Malzemeler:
Brokoli
Patates
Soğan
Domatez
Havuç
Yeşil Biber
Sarımsak
Kabak
Tereyağ
Pul biber, nane, tuz

Yapılışı:
Bütün malzemeler iri olarak tencereye doğrayın. Daha sonra haşlayın. Haşlanan sebzeleri blendır'dan geçirin. Blendır'dan geçen çorbamızı tekrar ocağın üzerine alın. Tava da tereyağ pul biber ve nane'yi kavurup kaynayan çorbanın üzerine dökün.

Kışın çorba'lara bayılıyorum. Eviniz de sebze yemeğen bir ufaklıklar varsa (benim oğlum gibi) en azından böyle çorbalara koyarak içirebilirsiniz.

Afiyet Olsun.

Kabak Tatlısı








Malzemeler:
1 Kilo Kabak
3 Bardak Toz Şeker

Yapılışı:
Kabak'ları doğrayıp tencere'ye koyun. Üzerine şekeri döküp 1 gece tencere de bekletin. Ertesi gün kısık ateşte pişirin. Servis tabağına kaymak, ceviz isteğe bağlı olarak süsleyin.
Afiyet Olsun.


9 Aralık 2009 Çarşamba

En Büyük Asker Bizim Asker

Sevgili Deniz,
Umarım herşey istediğin gibi olur. Asker'lik senin için herşeye yeni bir başlanğıç olacak sanırım. Döndüğün de ailen'le herşeye yeniden başlayacaksınız. Eşin ve oğlunla bu uzun hasretlik günlerini kolay ve çabuk atlatırsınız inşallah. Hayırlı teskereler dilerim şimdiden. Kendine çok iyi bak oralar da.

Biz ofis olarak seni bekliyor olacağız.

Siz olmasanız biz bu kadar eğlenemezdik sanırım :)

Dimi kızlar :)








8 Aralık 2009 Salı

Ortimin Bebeği


Biricik arkadaşım, dostum
Doğumuna çok kısa bir zaman kaldı. İnsallah allah bir nefes'te bir an da kurtarır balım. Umarım herşey umduğumuz gibi gider. Minik ÖYKÜ NAS'ımızı kucağımıza sağlıkla alırız. Seni bir an önce bağrımıza basıp mıncıklamak istiyoruz kızım :). Aile de ilk kız sen olacaksın seve seve kokluycaz seni. Değerinde pek kıymet'li olucak sanırım, Seni koklayıp sevmek için sıraya girmemiz gerekicek :).
Minik kıza sevgilerle. Biricik ORTİM

2 Aralık 2009 Çarşamba

Kastamonu-Cide









Mısır Unu için kurutulan mısır'lar

Bu güzel yemekleri yapan benim annem :)

Soba'da pişen bezelyemiz. Lahana Dolması

Revani Sütlaç

Odun ateşi

Bayram için odun ateşin de pişen etler. Meşhur Karakazan'ımız.

Batuhan'da bize yardım etti.

Annem, Babam ve Oğlum
Annesi ile biricik kuzusu. Dedem ve Oğlum

Köylü Güzeli

İstanbul'da nerde musluktan böyle su içmek :(

Dedemin kış için hazırladığı odunları


Sevgili biricik oğlum Batuhan, kendi elleriyle kendine biber topladı.

Annem'de bize pırasa topluyor :)

Bayramın 3. günü hava kötü idi. Sisli bir hava vardı.

Bu bayram'da köyümüze gittik. Köy'de bayram yapmak çok güzel. Eski adet'lerimiz oralar da hala sürüyor. Her gün başka bir köy de bayram yapılıyor. Bilenler vardır sanırım. Bütün köylüler diğer köyleri ziyaret edip yapılan yemeklerden tadıp sohbet etme imkanı buluyorlar. Bizim için 2, gün köyümüz de bayramdı. Bütün civar köylerden tanıdık, ahbap, akraba kim varsa evimize geldiler. Yapılan yemeklerimizden tadıp bizi sevindirdiler. Bütün yemeklerimiz odun ateşin de pişti. O lezzet hala damaklarım da saklı :(. Batuhan için çok iyi oldu, hem temiz hava hem de sevdiği hayvanları gördü tekrar. İyiki gitmişiz. Temiz hava bize iyi geldi. Havanın güzel olması da ayrıca bizim için iyi bir şans oldu. Doya doya bayram geçirdik. İyiki dedemiz köyde yoksa nasıl giderdik :).