Sabah erken saatler olduğu için pek bir yoğunluk yoktu. Ama normal'de eminönü'nü bilen vardır. Çok kalabalık olur. Alışveriş için olsun, gezmek için olsun genel de Eminönü tercih edilir. Balık Ekmek tekneleri bulunur. Eminönü'ne gelip balık ekmek yemeyen yoktur sanırım. Mısır çarşısı özellikle turistlerin merak ettiği tarihi bir yerdir. Lokum, cerez, altın takı, her türlü aktarın bulunduğu içerisine girince insanı güzelliği ile etkisi alıyor.
22 Nisan 2010 Perşembe
14 Nisan 2010 Çarşamba
Annem'e
1 yaşınızdayken sizi elleriyle besledi ve yıkadı; Bütün gece ağlayıp onu uyutmayarak teşekkür ettiniz. 2 yaşınızdayken size yürümeyi öğretti; Size seslendiğinde odadan kaçarak teşekkür ettiniz. 3 yaşınızdayken size özenle yemekler hazırladı; Tabağınızı masanın altına dökerek teşekkür ettiniz. 4 yaşınızdayken elinize rengârenk kalemler tutuşturdu; Evin bütün duvarlarına resim yaparak teşekkür ettiniz. 5 yaşınızdayken sizi cici kıyafetlerle süsledi; Gördüğünüz ilk çamur birikintisine atlayarak teşekkür ettiniz. 6 yaşınızdayken okula kadar sizinle yürüdü; Sokaklarda "gitmiycem" diye ağlayarak teşekkür ettiniz. 7 yaşınızdayken size bir top hediye etti; Komşunun camını kırarak teşekkür ettiniz. 9 yaşınızdayken size piyano öğretmeni buldu; Notaları bir gün bile çalışmayarak teşekkür ettiniz. 10 yaşınızdayken doğum günü partilerinden, dans derslerine kadar her yere sizi arabayla götürdü; Arabadan fırlayıp giderken arkanıza bile bakmayarak teşekkür ettiniz. 11 yaşınızdayken sizi arkadaşınızla sinemaya götürdü; "Sen bizimle oturma" diyerek teşekkür ettiniz. 12 yaşınızdayken zararlı TV programlarını seyretmenizi istemedi; O evde değilken hepsini izleyerek teşekkür ettiniz. 15 yaşınızdayken sizi yurtdışında yaz kampına gönderdi; Tek satır mektup yazmayarak teşekkür ettiniz. 17 yaşınızdayken erkek arkadaşınızla partiye gitmenize izin verdi; Bir telefon bile etmeden sabaha karşı eve dönerek teşekkür ettiniz. 19 yaşınızdayken okul masraflarınızı karşıladı, sizi arabayla kampüse götürdü ve eşyalarınızı taşıdı; Arkadaşlarınız alay etmesin diye kampüs kapısında vedalaşarak teşekkür ettiniz. 21 yaşınızdayken iş hayatı ve kariyerinizle ilgili size fikir vermek istedi; "Ben senin gibi olmayacağım" diyerek teşekkür ettiniz. 22 yaşınızdayken kep giyme töreninizde size gururla sarıldı; Avrupa seyahati için para isteyerek teşekkür ettiniz. 24 yaşınızdayken uzun süredir çıktığınız çocukla tanışmak istedi; "Zamanını ben bilirim" diye tersleyerek teşekkür ettiniz. 25 yaşınızdayken düğün masraflarınızı karşıladı, sizin için hem mutlu oldu hem çok duygulandı; Siz dünyanın bir ucuna taşınarak teşekkür ettiniz. 30 yaşınızdayken bebek bakımı hakkında size akıl vermek istedi; "Artık bu ilkel yöntemleri bırak" diyerek teşekkür ettiniz. 40 yaşınızdayken sizi arayıp bir akrabanızın doğum gününü hatırlattı; "Anne işim başımdan aşkın" diyerek teşekkür ettiniz. 50 yaşınızdayken o, çok hastalandı, hafta sonunda onu görmeye gittiğinizde mutlu oldu; Ona yaşlıların çocuk gibi nazlı olduğunu söyleyerek teşekkür ettiniz Derken bir gün... O, öldü... O güne kadar onun için yapmadığınız ne varsa, o anda kalbinize bir yıldırım gibi düştü... EĞER HÂLÂ SİZİNLEYSE, ŞİMDİ ONU HER ZAMANKİNDEN DAHA ÇOK SEVİN...
1 Nisan 2010 Perşembe
İyiki Doğdun Ezgi'm
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)